Pes Etmemek Gerekiyor Hiçbir Zafere Çiçekli Yoldan Gidilmemiştir.

Bu hastalıkla tanıştığımda daha 19 yaşındaydım. Gencecik bir üniversite öğrencisiydim. Her insan gibi hastalandığımı farketmedim.Okuldan arkadaşlarım çok uyuduğumu ve bu işte bir gariplik olduğunu hocalarıma söylemişler ve daha sonra aileme haber vermişler. Annem geldi beni aldı eve getirdi ben pek olanları şimdi net hatırlamıyorum, insan beyni çok tuhaf işleyen bir organ, unutmak istediğiniz dönemi sanki siliyor aklınızdan. Doktora gittik tahliller, araştırmalar ve sonuç iki uçlu manik ataktım. Aman Allahım dedim bu ne şimdi, niye oldu niye ben? Çok sordum bu soruları kendime... İlk doktorum Aytül Hariri’ydi. Sağ olsun hep zaman ayırdı bana, çok konuşuyorduk ona da sordum neden dedim. O da bana genetik olabilir ya da yoğun stres sonucu olmuştur, net bir şey söyleyemem dedi. Annem bir gün işten geldiğinde babam da evdeydi yemek yerken söylediler. Kızım üzülme olabilir insanların organları nasıl ki hastalanır senin beyninde yorulmuş biraz hastalanmış dediler. Sonra düşündüm haklılardı... YORULMUŞTUM. Kabul etmem zor olmuştu ama ailem, canım ailem ve doktorum çok destek oldular, sonunda kabullenmiştim. Ömür boyu ilaç içecektim çünkü bu ilaçlar tedavi edici değil koruyucuydu. Tekrar hastalanmamam için şarttı. Eğitimime devam etmek istedim. Okula döndüm arkadaşlarımın yanında ben nasıl ilaç içecektim çok çekiniyordum malum insanlar hep çok soru sorarlar ve her zaman çok meraklılardır. Çözüm yine annemden geldi. Bilen bilir lithuril kırmızı bir haptır annem de dedi ki ÇİLEK olsun isimleri ilaçlarının. Sonra her gün sormaya başladı ÇİLEKLERİNİ ALDIN MI KIZIM? Diye. Her gün aynı saatte ve düzenli almam önemliydi. Öyle de oldu insan her şeye alışır derler alıştım yemek yemek gibi bir alışkanlık olmuştu artık. Okulu bitirdim üniversite arkadaşımla evlendim, çalışmaya da başladım. Şu an 33 yaşındayım bu yazıyı yazarken o günleri tekrar düşündüm vay be dedim aile ne kadar önemli insanın hayatında iyi ki varlar bana hep destek oldular, yapmak istemediğim hiçbir şey için zorlamadılar. Yanımda oldular ama asla baskı yapmadılar, bana hep saygı duydular. Bu hayat benimdi sonuçta. Şimdi evliyim çok şükür bir bebeğim oldu. Gebelik öncesi süreçte bana en büyük desteği veren NAZAN AYDIN doktoruma çok teşekkür ederim. Eşimle birlikte gittik görüşmelere kademeli olacak çilekleri tam 1 yılda bıraktım. Kasım ayında ilaçsız bir süre daha bekledik sonra değerli doktorum evet dedi hazırsanız artık bir bebek sahibi olabilirsiniz. Her şey planlandığı gibi gitti. Ocak ayında hamile kaldım. Çok şükür. Şimdi dünya tatlısı kızım beşiğinde uyuyor ben bu yazıyı yazarken. Allah a defalarca şükrediyorum, sağlıklı bir bebek dünyaya getirdiğin için. Kendinize inanın insan çok güçlü bir varlık eğer siz kendinize inanırsanız herkes size inanır. Bu günlere gelmemde ilk doktorum Aytül Hanım, şimdiki doktorum Nazan Hanım, canım ailem ve biricik eşime çok teşekkür ederim. Hastalığımı hiçbir zaman yapmak istediklerim için engel görmedim insan isteyince yapamayacağı iş yok. Çalışmak için bahane çok ama pes etmemek gerekiyor hiçbir zafere çiçekli yoldan gidilmemiştir. Bu benim öyküm...Bu AZMİN ZAFERİDİR